- 3G
- Duş
- Elektrik
- Güvenlik
- İçme Suyu
- Kamp Ateşi
- Telefon
- wc
- Ücretli Giriş
- Wifi
Sardala koyu Kocaeli Kandıra’ya bağlı karadeniz kıyılarında bulunan bir kaç cennet noktadan birisi. Öncelikle belirtmeliyiz koyda yeme içme ihtiyacınızı karşılayacağınız bir tesis bulunmamakta bu nedenle alışverişinizi yaparak bölgeye gitmelisiniz. Sardala çok eski bir tarihe dayanıyor ancak en çok da yakın zamanda orada yaşayan ipsiz recebin limanı diye anılıyor. Bu arada ipsiz recep bir deniz korsanı ve bu bölgede bolca tanınan bir karakter. Biz ipsiz recep adasına cennet havuzu diyoruz. Bu arada araba sardala koyunun en üst sırtında bulunan kayalara kadar geliyor. Ondan sonra cennet havuzuna patika yoldan yürüyerek iniliyor. Bu bölgede en güvenli çadır alanı sardala koyunun üst sırtları. Son zamanlarda bölgeye çok fazla ziyaretçi geldiği ve çevreyi kirlettiğine dair haberler alıyoruz Lütfen bölgeyi terk ederken çöplerinizi yanınıza alınız zira bu bölgeyi temizleyen başka kimse yok.
Kocaeli Sardala Koyu
Erzurum denildiğinde gezilecek yerlerin başında geliyor Tortum Şelalesi. 48 metre yüksekliği 22 metre genişliğe sahip şelalenin bu kadar popüler olmasının nedeni dünyanın en yüksek 3. şelalesi olması. (1. Afrikada Vietorio Şelalesi, 2. Amerika’da Niagara Şelalesi) Bu özelliğinden dolayı bölge çok sayıda turist çekmektedir. 1700’lü yılların başında balıklıköy batısında oluşan bir heyelan sonucu tortum çayının önü kapanmış ve böylece tortum gölü oluşmaktadır. Şelale de tortum gölünün sol tarafında bulunmaktadır. Şelalenin bulunduğu yerde ziyaretçiler için piknik ve kamp alanları mevcuttur. Şelalenin hemen altında da demir parmaklıklardan oluşan bir izleme balkonu bulunmaktadır. Herkes bilir Erzurum’un balı meşhurdur, şelale çevresinde yöresel ürünlerin satışı yapılmaktadır. Şelale çevresinde alabalık restoranlarında güzel bir alabalık ziyafeti yapabilirsiniz. Şelale yöre halkı tarafından sudökülen adıyla anılmaktadır. Şelale üzerinde bir adet hidroelektrik santrali de bulunmaktadır.
Erzurum Tortum Şelalesi
Salda gölü son zamanların en popüler bence güzel ülkemizinde görülmesi gereken en güzel yerlerinden birisi. Bu kadar güzel olmasına rağmen neden burayı daha önce görmedim ve keşfetmedik soruları gelebilir aklınıza bunun nedeni göl her ne kadar Burdur iline bağlı olsa da Burdur, Denizli ve Antalya illerinin arasında kalması ve ana yol güzergahlarının üzerinde olmamasından kaynaklanmaktadır. Biz yaklaşık 10 sene önce Antalya’da yaşarken yol kenarında küçük bir tabela ile aslında kendisinden haberdardım ama o küçük tabela bir türlü ilgilimi çekememiş ki kendisini o zamanlar yerine şimdi sosyal medyada popüler olmasıyla tanıyabildik. Kesinlikle gün doğumu ve gün batımının keyifle izleneceği, bembeyaz kumsallarında eğlenceli dakikalar geçirip, turkuaz sularında maldivlerdeymişsiniz etisi alabileceğiniz ender güzelliklerden birisi salda gölü. Kesinlikle Türkiye’nin maldivleri ünvanını hak ediyor 🙂 Göl etrafında son zamanlarda birden fazla turistik tesis kurulmuş durumda. Sit alanı bölgesi olduğundan bina ve yerleşime izin verilmeyen göl kısmen korunmakta. Ancak bozulan dünya düzenine o da ayak uydurmuş olacak ki göl son 20 yılda 5 mt kadar çekilmiş ve hızla çekilmeye devam ediyor. Eğer herhangi bir şey yapılmazsa yakın zamanda eski güzelliğine sahip olmayabilir. Salda da göle girmek kimilerine göre tehlikeli kimilerine göre herhangi bir sorun teşkil etmiyor. Evet suya girdiğinizde bir balçık ve bataklık etkisi yaratabiliyor bu […]
Burdur Salda Gölü
Aslında şelaleleri diye mi başlık atsaydık 🙂 Çünkü kapuzbaşı şelalesi 3’ü yan yana olmak üzere toplam 7 şelaleden oluşuyor. Kapuzbaşı şalelesi dünyanın 2. büyük şalelesi diyebiliriz, bu da niyagara dan sonra en yüksekten düşen şelale ünvanına sahip olmasını sağlıyor. Evet tam 76 metre yüksekten düşen sular bir tül etkisi ile izleyenleri hem heyecanlandırıyor hem de mest ediyor. Şelale Kayseri’nin yahyalı belediyesi kapuzbaşı köyünde bulunuyor. Eskiden bölgeye ulaşım çok zormuş şimdi asfalt olan yolundan şelaleye ulaşmak kısmen daha kolay. Bu arada şelale yerleşim bölgesine oldukça uzakta. Şelale bölgesinde kamp yapmak ve trekking yapmak serbest, tesise ait bungalog evlerinde de konaklayabilirsiniz. Yol tarifi için aşağıda bulunan “Yol Tarifi Alın” butonuna tıklayıp açılan pencereden adım adım navigasyon seçeneğini seçebilirsiniz.
Kayseri Kapuzbaşı Şelalesi
Bugünkü Demre İlçe merkezinde ve civarında yer alan Myra Antik Kenti, aynı adı taşıyan ova üzerinde kurulmuştur. Myros nehrinin (bugunkü Demre Çayı) batısındaki ulaşıma elverişli kanal ile şehrin denizle bağlantısı sağlanmaktaydı. Kanalın diğer yanında yer alan Andriake (Çayağzı) limanından da bölgenin deniz ulaşımı ve ticareti yürütülmekteydi. Myra Antik Kenti özellikle Likya Dönemi kaya mezarları, Roma Dönemi tiyatrosu ve Bizans Dönemi Aziz Nikolaos Kilisesi (Noel Baba) ile ünlüdür. Kaya mezarları, Likçe yazıtları ve sikkeler, Myra’nın en azından İ.Ö. 5. yy.dan itibaren varlığını sürdürdüğünü gösterirler. Strabon’un verdiği bilgiye göre Likya Birliğinin altı büyük kentinden biri olan Myra, Likçe yazıtlarda Myrrh adıyla anılır. İ.S. 2. yy. Myra’nın büyük bir gelişmeye sahne olduğu dönemdir. Likya Birliğinin Metropolisi olan şehirde, Likyalı zengin kişilerin yardımları ile birçok yapı inşa edilmiş ve onarılmıştır. Bizans Döneminde ise Myra, dini yönden olduğu kadar idari yönden de önde gelen şehirlerden biri olmuştur. Günümüze dek ulaşan ününü, Aziz Nikolaos’un (Noel Baba) İ.S. 4. yy.da şehrin piskoposu olmasına ve ölümünden sonra aziz mertebesine ulaşıp adına kilise yapılmasına borçludur. Myra, 7. yy.dan itibaren gerek deprem, su baskını ve Demre Çayının getirdiği alüvyonlar, gerekse Arap akınları sebebiyle önemini yitirip 12. yy.da köy hüviyetine dönüşmüştür. Günümüz kalıntılarını, akropolün güney eteğinde yer alan tiyatro ile her […]
Myra Antik Kenti
Giresun merkeze 32 km uzaklıkta ve 20 bin nüfuslu dereli beldesinde bulunan kuzulan tabiat parkı gezip görmek için oldukça değerli bir yerdir. Tabiat parkı içerisindeki şelale ve turkuaz renkli travertenler kesinlikle görülmeye değerler. Suyun turkuaz akmasının nedeni sodalı oluşundandır, bu arada bu su karadeniz bölgesinin tek sodalı suyu olmasıyla ünlüdür. 4 bin 820 dönüm alana sahip olan tabiat parkı, doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce 2013 yılında tabiat parkı olarak ilan edilmiştir. Milli parklar bünyesnde olması girişin de ücretli olması anlamına geliyor. Parkın en önemli özelliği; travertenlerini orman içerisinde barındırıyor olması. Bu özelliği ile ABD’deki Yellowstone Ulusal Parkı’ndan sonra dünyanın en büyüğü. Ayrıca Pamukkale Travertenleri‘nden de bu özelliği ile farklı bir konumda. Toplamda tabiat parkı içerisinde 3 adet traverten gölü bulunmaktadır.
Giresun Kuzalan Tabiat Parkı
Yazıya seyrek koyu mu seyrek plajı mı desem diye uzun uzun düşündüm. Aslında burası küçük bir koy çok da büyük sayılmayan bir plaj. Öyle uzunca bir plaj beklemeyin 300-400 mt kadar bir plaja sahip ancak bu küçük plaj insana yetiyor da artıyor. Seyrek aslında küçük bir sahil kasabası önünde şirin bir plaja sahip. Etrafında kayalarla çevrili olması çok dalgalı denizde bile durgun bir su sağlıyor. Hemen yanından akan dere denizin maviliğini yeşile çalan bir renk veriyor. Kısmen dereden gelen akıntı ile deniz bulanık olsa da hemen sağ ve sol taraflarda deniz oldukça berrak. Seyrek plajının sağ tarafında ücretli kamp alanı mevcut, kampta duş ve wc bulunuyor. Bir kaç kez kamp yaptık, birinde elektrik sağlamışlardı diğerinde yoktu sanırım dönemsel olarak değişiyor. Etrafı kayalarla çevrili demiştik bu sebepten dolayıdır bazı yerleri taşlık bir bölümü ise kum. Bu nedenle taşlık denizi sevenlere de kumdan denize girmek isteyenlere de iki farklı seçenek sunuyor. Seyrek’e nasıl giderim diyenler aşağıda bulunan yol tarifi butonuna tıklayıp adım adım navigasyon seçeneğini seçebilirsiniz. Seyrek plajı üzerinde 1 dk lık bir uçuç gerçekleştirdik. Bir dakika sizlere uzun uzuaya yazacağımız yazıdan daha fazlasını anlatacaktır.
Kocaeli Kandıra Seyrek Plajı
Tuz gölü aslında hemen hemen hepimizin coğrafya kitaplarından hatırlayacağı gölümüzdür. Türkiye haritasına şöyle bir baktığınızda van gölünden sonra karşımıza çıkan en büyük göldür. Ülkemizin tuz ihtiyacının %40 ını karşılayan bu doğal oluşum turistik açıdan da oldukça değerli bir konumdadır. Tektonik bir çukurluğun en derin bölgesinde yer alan gölün etrafı platolarla kaplıdır. Göl üstüne aracınızdan inip rahatlıkla gidebieceğiniz neredeyse bir kaç nokta var. Bunlardan en popüler olanına biz de aracımızı park ettik. Büyük bir bina içindeki koridordan tuz gölüne iniyorsunuz. Bina içinde göl tuzundan oluşan bir çok kozmetin ürününü satın alabilirsiniz. Ayrıca belirteyim bina içindeki koridorda elinize bir tutan tuz sürüyorlar, bu yağ tuz karışımı madde elinize ciddi bir yumuşaklık veriyor. Elinize sürmek isterlerse izin verebilirsiniz 🙂 Tuz gölü dendiğinde aklınıza kar beyazı bir tuz gelebilir ancak gölün üzerinde bir çok alg türü yaşadığından gölün rengi kar beyazı yerine hafif kiremit rengine çalan bir renkte. Göl tabanı kil benzeri balçık siyah bir çamurdan oluşuyor. Bu çamurun üzeri tuz kaplı, belli bir seviye kazdıktan sonra siyah kilimsi çamur ortaya çıkıyor. Kimileri bu çamurun faydalı olduğuna inanıyor, genelde ziyaretçiler çamuru ciltlerine sürüyorlar. Göl üstünde çıplak ayakla yürüyebilirsiniz hatta çamuru da cildinize gönül rahatlığıyla sürebilirsiniz. Daha sonra tuz ile kaplanan cildinizi hemen çıkış alanında […]
Tuz Gölü
Genelde insanlar ormanda kamp yada piknik için dağ bayır gezerler. Sırf ormanda kalabilmek adına koca dağları tırmanır yaylaları aşarlar. Oysa bazen gerek yoktur ormanda kamp yapmak için onca zahmete. Bazen şehre o kadar yakındır ki orman. İşte poyrazlar öyle bir yerdir. Özel bir işletme tarafından işletiliyor tesis. Araç girişi 12 TL alıyor. Bu yazıyı ne zaman okuyorsunuz bilmiyoruz ama 20.09.2017 tarifesi en azından bu şekilde. Tesisde wc ve içme suyu bulunuyor, ayrıca yer ateşi yakmak ve çadır veya karavan kamp yapmak serbest. Girişte konaklama yapacağınızı bildirmenizde fayda var. Konaklama yapacaksanız tarife direk 20 TL ye çıkıyor. Cennetten bir köşe gibidir poyrazlar gölü, hafta sonları günübirlikçi Sakarya’lıların işgaline uğrar. Gölde balık tutmak serbesttir. Özellikle Turna, Sazan, tatlı su levreği boldur. Göl çevresinde oldukça güzel yürüyüş yolları mevcut. Yürümek istemiyorsanız yine tesise ait bisikletleri kiralayabilirsiniz. Bu kamp ve mesire alanına gelirken yanınıza masa sandalye taşımanıza gerek yok, poyrazların en sevdiğim yanı tamam girişte ücret ödüyorsunuz ama içeride bir çok imkandan yararlanabiliyorsunuz.Piknik masaları, mangal yerleri, etrafın temizliği, wc v.s. gibi imkanlar verdiğiniz paraya değiyor. Poyarlaz nilüfer severler için de biçilmiş kaftan. Özellikle bahar aylarında nilüferler açtığında harika bir manzara oluşuyor. Göl kenarında bazı yerlerde iskeleler mevcut. Bu iskeleler de çay, kahve, tost gibi […]
Sakarya Poyrazlar Gölü
Türkiye’de sadece 3 tane bulunan longoz (subasar) ormanlarından bir tanesi de Sakarya’nın Karasu ilçesinde bulunan acarlar longozudur. Diğerleri Kırklareli İğneada, Sinop Sarıkumda bulunmaktadır. Eskiden daha fazla olduğu biliniyor ama ne yazık ki değişen ekolojik sistemle elimizde sadece bunlar kaldı umarım bunların korunmasını sağlayabiliriz. Nedir longoz, belki aranızda ilk defa duyanlar vardır bu kelimeyi ? Longoz, denize doğru akan derelerin getirdiği kumların birikerek kıyıda set oluşturması ve dere ağzını kapatması sonucu akarsuyun biriktiği yerde oluşan bir özel ekosistemdir. Yalnızca belirli ağaç (örneğin, dişbudak, kızılağaç, vs), bitki (örneğin, göl soğanı, su menekşesi, vs) ve kuş (örneğin, kara leylek, balıkçıl, vs) türleri bu yaşam ortamını tercih ederler. Bu ekosistemin devamlılığı için en temel koşul, bol suyun devamlı var olmasıdır. Su, getirdiği kil ve organik materyal ile bu sahaların topraklarını mineral ve organik materyal yönünden zenginleştirir. Bu sucul ormanlar yağmur ormanları gibi gürdür. Bununla birlikte, yağmur ormanları gibi sadece yağışa ve hava nemine değil, daha çok ‘taban suyu’na bağımlıdır. Bu özellikleri ile tropikal bölgelerin ‘mangrove’ ormanlarına benzer. Bin 560 hektar alana sahip Acarlar Longozu, dünyanın ‘tek parça en büyük longozu’ olma özelliğini taşıyor. Göçmen ve birçok yerli kuş türünün konaklama ve barınma yeri olan Acar Longozu’nda 235 kuş türü yaşıyor Longoz özel bir işletme tarafından […]
Sakarya Karasu Acarlar Longozu
İsmini görünce insan zayıf bir kaynaktan çıktığı için sanırım böyle bir isim verilmiş diye düşünmüyor değil. Zayıf akan bir şelaleyi kim görmek ister ki diye de düşündürüyor ama olayın aslı öyle değil. Eskiden uyuz olan hayvanlar bu sudan içtiğinde iyileşirmiş haliyle çobanlar tarafından bu isim verilmiş şelaleye. Aslına bakarsanız çok güçlü de akıyor sayılmaz ancak akışın direk olmaması etrafındaki kayalara çarparak aşağı doğru 50 metreden süzülmesi ayrı bir görsellik katıyor şelaleye. Fatih bey tarafından çekilen fotoğraf çok doğru zamanda çekildiğinden bu fotoğrafı paylaşmak istedik. Bu arada şelaleye giderken bir kaç lokasyonda aşağıdaki gibi tabelalar mevcut. Uyarı çok doğru şalale neredeyse bazı aylar hiç akmıyor. Dedik ya zayıf bir kaynaktan akıyor mart ve ağustos arasında gidilmesi önerilir. Su 36 derece çıkıyor kaynağından yani ılıca tadında bir su bu. Şelalenin olduğu alanda geniş düz bir yer bulunuyor burada çadır kamp yapılabilir. Ankara’ya bağlı olmasına rağmen yemyeşil bir bitki örtüsü hakim insanı şaşırtmıyor değil bu nedenle yakacak odun sorun olmuyor. Bölgede bir çardak ve hemen yanında bir de içme suyu bulunuyor. Eğer yağmurlu bir havada giderseniz ve çadırınız su alıyorsa burayı kullanabilirsiniz.
Nallıhan Uyuzsuyu Şelalesi
Ballı kayalar İstanbula 1 saat mesafede izmite 39 Km, gebzeye sadece 8 km uzaklıkta yani kısacası istanbul ve çevresine çok yakın bir lokasyondadır. Ballı kayalar aslında bir vadi. Genişliği 40 ile 80 metre arasında değişen ve uzunluğu 1.5 km yi bulan bu vadi de akdeniz bölgesinde rastlanan makilerin arasında trekking yapabilirsiniz. Peki Neden Ballı Kayalar Deniliyor ? Çok uzun yıllar önce arılar bu bölgedeki mağaraları kovan olarak kullanmışlar. Oluşan bu karakovanlar sayesinde bölge halkı buraya “bal mağaraları, ballı mağaralar, bal kayalıkları” gibi isimler koymuşlar. Bal kayalıkları zamanla ballı kayalar ismini almış. Burası bir tabiat parkı, girişte küçük bir ücret alınıyor yine girişte küçük bir kır restoranı mevcut. Vadiden akan tavşandere yer yer oyuklar oluşturmuş, bu oyuklar da suyun coşkulu olduğu zamanlarda yüzmek oldukça keyifli. Kanyondaki sağlı sollu kayalar amatör dağcılık faaliyeti yürüten gruplar tarafından bolca ziyaret ediliyor. Bölgede tırmanan arkadaşları görmeniz mümkün. Ayrıca bölge trekking için de oldukça elverişli. İstanbul’a bu kadar yakın olan bir mekanda cennetten bir köşe gibi ballı kayalar.
Gebze Ballı Kayalar
Adına bakıldığında her ne kadar ürkütücü gelse de cehennem şelalelerinin başına gidilip suyun akışı izlendiğinde inanılmaz dinginlik ve huzur veriyor insana. Asıl adı kerevizdere olan dere kanyonlar arasından akan sulardan dolayı almış cehennem adını. Kerevizdere kıyıköyün kuzeyinden karadenize dökülen kendi halinde bir dere. Şelale 7 metre yükseklikten akmakta ilk şelaleden 500 metre yukarıda ikinci şelaleyi görmek mümkün. Köyün 20 km yakınında bir köy bulunuyor bakkallarından erzağınızı alabilirsiniz. Ama tavsiyemiz yanınızda yiyecek ve içeceğinizi götürmeniz zira köy bakkalında her istediğinizi bulamayabilirsiniz. Bu arada köy halkı oldukça cana yakın. Çadıra elverişli bir ortamı var şelalenin, kafanıza göre beğendiğiniz bir yerde çadır kamp yapabilirsiniz. O şelalenin huzur veren sesine karşı uyumak muhteşem bir duygu. Ayrıca şelalenin aktığı yerde oluşan doğal havuz yüzmek için oldukça elverişli. İstanbul’a 2.5 saatlikteki bu mekan hafta sonları gidip kafa dinlemek için birebir. Yollar biraz karışık bazen kaybolabiliyor insan aşağıdaki yol tarifi alın butonu ile navigasyon sizlere en doğru seçimi yapacaktır.
Vize Cehennem Şelaleleri
Gölpark Sakarya’nın Serdivan ilçesine bağlı Sapanca gölü kenarındaki ücretsiz bir parktır. Tesiste piknik için ayrılan alanda ateşle mangal yapılabilmektedir. Bunun dışındaki yerlerde mangal harici yanınızda getirdiğiniz yiyecekler ile yine tesis tarafından ayarlanan masalarda piknik yapabilirsiniz. Piknik alanları tesise giriş yaptığınızda karşınıza gelen ilk kafeterya değil tesisin sonundaki bank ve masaların olduğu alan. Tesise ilk giriş yaptığınızda göle kadar ister merdivenlerden isterseniz aracınızla aşağıya kadar inebilirsiniz. Karşınıza Kafeterya çıkacak bu alan ücretli, sıcak soğuk meşrubat bulabileceğiniz bildiğiniz kafeterya işte. Aracınızı en aşağıya kadar indirebilir park alanını kullanabilirsiniz. Park alanında yer bulamıyorsanız yol kenarında bir yere park edebilirsiniz. Aracınızı yukarıda bırakıp merdivenleri kullanarak spor da yapabilirsiniz. Her ne kadar göl kenarında yüzmek, balık tutmak ve çöp atmak yasaktır tabelalarını da görseniz inanın hepsinin gerçekleştiği bir ortam görebilirsiniz. Bu arada sahil o kadar güzel ki hakikaten yüzmeyi hak ediyor 🙂 Tesis içinde bir çok yerde etkinlikler, evlilik teklifleri, doğum günleri düzenleye arkadaşları görmeniz muhtemel çünkü mutlu bir günü böylesine bir mekanda kutlamak bence harika bir seçim. Tesis içinde küçük çocuklar unutulmamış, güzel eğlenceli bir park alanı oluşturulmuş. Göl kenarında oluşturulan yollar oldukça güzel ve temiz. Yol kenarındaki ışıkların yanmasıyla gece yürüyüşleri de mümkün. Yol kenarında göle doğru oluşturulan ahşap köprüler ve iskeleler doğallığı […]
Sakarya Serdivan Gölpark
Topuk yaylası Düzce ilinin Kaynaşlı ilçesine bağlıdır. Düzce’ye 35 km uzaklıkta olup 1300 Mt rakıma sahiptir. Topuk yaylası içinde barındırdığı gölle bir bütün halindedir. Gölde sportif balıkçılığa izin verilmektedir. Aynalı ve kara sazan, kadıncık ve Hollanda sarısı balık türleri yaşamaktadır. Göl etrafında piknik yapmak için hazırlanan masalar bulunmaktadır. Son bahar aylarında sararan yaprakların verdiği renk cümbüşü ile ortam çok daha güzel hale gelmektedir. Topuk yaylasında Fenerbahçe spor kulübüne ait 2011 yılında faaliyete geçen tamamen doğal malzemelerden yapılan bir tesis bulunmaktadır. Yyaladan Abant Gölü, Odayeri Yaylası, Sinekli Yaylası ve Samandere Şelalesine ulaşmakta mümkün. Fotoğraflar motosiklet gezimizden alınmıştır. Motosiklet ile yayla yollarından diğer yaylalara geçiş yolları inanılmaz keyiflidir. Topuk yaylası ve çevresi doğal yönden oldukça zengin bitki örtüsüne sahiptir. Özellikle tavsiyemiz sonbahar aylarında özellikle Ekim ayında bölgeyi ziyaret etmenizden yanadır. Topuk yaylası ve çevresinde çadır kamp yaparak konaklanabilir. Ancak bölgede çokça yaban hayvanı yaşadığından dikkat edilmesi gerekmektedir. Motosiklet ile yaptığımız gezimizden derlediğimiz video aşağıdadır. İyi seyirler.
Düze Topuk Yaylası
Eskişehir Gürleyik gezimizde Gürleyik’ten ayrılırken “Hazır bayram tatilindeyiz ve daha 2 koca gün var.” diye sevgiyle birbirimizi gaza getiriyoruz. Off şimdi geldiğimiz yoldan geri mi gideceğiz, hadi eve gittik evde ne yapacağız diye söyleye söylene çıktık yola. Baktık ne benim ne Sevgi’nin ne de Ali’nin eve gitmeye niyeti yok rotamızı çevirdik Beypazarı, Kıbrıscık üzerinden Bolu Aladağlara. Aladağlara kıbrıscık üzerinden giderken 1800 metre yüksekliğe kadar çıkıyorsunuz. Bu yolu özellikle motosiklet ile seyahat etmeyi sevenlere öneriyorum. Bol virajlı ve manzaralı bu yolda sürmek gerçekten harika. Kıbrıscık’tan sonra biraz alçalıyorsunuz zaten o yol sizi dümdüz aladağlara getiriyor. Aladağlar’da bir çok nokta var kamp yapmak için çünkü ciddi bir alan aladağlar diye geçiyor. Bayram tatili olduğu için her yer insan seli, bilindik mekanlar tıklım tıklım bu nedenle daha sakin bir yer arıyoruz kendimize ve sonunda buluyoruz. Aladağlardan Kartalkayaya doğru giden asfaltı takip ediyoruz bu yol boyunca yolun kenarında bir çok alan var kamp atmak için. İçme suyuna da yakın olan mekanı seçip konaklıyoruz. Önde iki motorcu arkadaş arkada biz tıngır mıngır geliyoruz. Aladağ deresi hemen yanımızdan akıyor, derede çay balıkları bulunuyor. Soğuk berrak bir dere bu. Bölge de ateş yakmak serbest, hemen arkanızdaki ormanda sürekli orman şefliği bakım için ağaçları buduyor haliyle yakacak odun […]
Bolu Aladağlar
Bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine Eskişehir Mihallıçık Gürleyik köyüne gidip şu meşhur şelaleyi ve doğal havuzları görmeye karar verdik. Atladık defender’a bastık marşa. Gürleyik şelalesi Sakarya’ya yaklaşık 185 Km uzaklıkta. Biz Eski Ankara yolu üzerinden bolu Mudurnu sonrasında Ankara Nallıhan üzerinden gittik Gürleyiğe. Doğrusu Anlatıldığı kadar güzel bir yer. Su ne soğuk ne sıcak, suyun rengi zemindeki kumun kalitesi mekan kesinlikle süper. Mekanda soyunma kabinleri ve tuvaletler mevcut. Şelaleye giriş yaptığınızda sağ taraf belediyeye sol tarafı ise özel mülk olduğundan bir aile tarafından işletiliyor. Sağ tarafta herhangi bir ücret almıyorlar sizden çadır kurup dilediğinizce kalabilirsiniz ancak sol tarafta bir kaç arkadaş hemen yanınıza geliyor ve piknik için mi yoksa kalacak mısınız diye soruyorlar. Kalacaksanız 20 TL ödüyorsunuz piknik için ise 10 TL istiyorlar sizden. Sağ tarafta ise her şey bedava. Çadır kuracaksanız yukarılara doğru çıkıp bir ağaç gölgesi bulmanızı tavsiye ederiz. Şelale çevresinde yerde ateş yaktırmıyorlar, mangal da yakabilyorsunuz. Semaver de bazen serbest bazen yasak, bunu biz de anlamadık. Herhangi olumsuz bir şeyde köylüler sizi jandarma ile tehdit edebiliyorlar 🙂 Gürleyik de ard arda 6-7 tane bu şekilde irili ufaklı doğal havuz bulunuyor. Bu havuzlarda dilediğinizce yüzebilirsiniz. Bazı yerler 2-3 metre derinliği bulan bu havuzlarda serinlemek çok eğlenceli. Bizler ekip olarak […]
Eskişehir Gürleyik Şelalesi
Bolu’ya 13 km uzaklıkta her ne kadar suni yapılan bir set gölü olsa da ciddi doğallık içermektedir. 1206 Mt rakımı olan gölün yüzeyi 4.5 hektar çevresi de 1300 metredir. Göl yaz ve kış ziyaretçi akınına uğramaktadır. Yazın ayrı bir güzelliğe kışın ayrı bir güzelliğe sahiptir. Doğanın olağan üstü güzelliğiyle kaplı olan gölün hemen kenarında Orman Bakanlığı’nın misafirhanesi olan şirin bir ev bulunmaktadır. Gölün etrafında bu tesisten başka kır gazinosu adıyla bir restaurant kafeterya ve bungalov evler vardır. Göl ve etrafı “Orman İçi Dinlenme Yeri” olarak Milli Parklarca koruma altındadır. Çok şirin ve küçük olan bu göl çevresine araçla girilmemektedir. Yıl boyunca gezmek, görmek, dinlenmek, fotoğraf çekmek ve piknik yapmak amacıyla ziyaretçi akınına uğrayan Gölcük Tabiat Parkı, İlimizin en önemli turistik merkezlerinden biridir. Uçuç böceğinin göl üzerindeki gezintisini izleyebilirsiniz, Gölcüğe nasıl giderim diyorsanız aşağıda bulunan yol tarifi al butonunu kullanabilirsiniz.
Gölcük Tabiat Parkı, Gölcük Milli Parkı, Mesciler Köyü/Bolu Merkez/Bolu
1400 Metre yüksekliğindeki bu güzel yayla düzce ili sınırlarındadır. Büyük ve görsel olarak oldukça güzel bir ormanın ortasında kalan bu yerde küçük yayla evleri vardır. Kışın kar sularının erimesiyle oluşan evlerin hemen dibindeki gölü güzelliğine güzellik katmaktadır. Yaylada yazın belli dönemlerinde şenlikler yapılmaktadır ve ayrıca gençlik kamplarının da tercih edildiği bir mekandır. İçme suyu bulunmaktadır. Sakin bir dönemde daha ilerideki çeşmeyi geçtikten sonra evlerin kenarındaki düzlük alanda çadır kurabilirsiniz. Yaylada wc yok. O yüzden tuvalet olarak ormanı kullanacaksınız anlamına geliyor. Etfarta market, restoran v.b. gibi işletmeler bulunmamakta tavsiyemiz düzce merkez yada olmadı Gölyaka taraflarında mutlak erzak ihtiyaçlarını karşılamanız. Ayrıca rakım yüksekliğinden dolayı geceleri ciddi derecede soğuk oluyor.
Düzce Pürenli Yaylası
Antalya’nın Kemer ilçesine bağlı Çıralı köyünde bulunmaktadır. Kayaların arasından sızan doğal gazın alev almasıyla yüzyıllardır yanan sınırsız ateş kaynağı. Yürüyerek yapılan zorlu bir tırmanıştan sonra varılan güzellik. Bazı insanlar gördüm ki yarı yoldan vazgeçip aşağı inen. Göz göz bölümlerden oluşan bu oyuklara bir çakmak çaktığınızda başlıyor bedava ateş. Her ne kadar hoş gözükmese de bu beleş ateşte sucuk pişirmek çok keyifli 🙂 Tavsiyemiz akşam gitmeniz ancak yanınızda mutlaka fener götürün. Zira zirveye tırmanırken oldukça işinize yarayacaktır. Yanınızda feneriniz yoksa cep telefonu ışığı da işinizi görür. Eğer alkol yüketiyorsanız akşam giderken yanınızda bir adet kırmızı şarap alabilirsiniz. Zirveye vardığınızda kendinize bir oyuk bulun ve ateşleyin. Bölgeye giriş ücretli bunun bilgisini vermek istiyoruz. Günümüzde ise Yanartaş halk arasında adak merkezidir, inanışa göre, çocuksuz kadınlar üç kez alevlerin etrafını dolanıp bir de üzerinde yemek pişirirlerse çocukları olur, hele geyik kızartırlarsa her dilekleri olurmuş. Yunan mitolojisinden günümüze kadar sönmeden yanan bu taşları görmenizi tavsiye ederiz.
Antalya Yanartaş